25 Şubat 2012 Cumartesi

la telim..



Zaman her şeyi değiştirir. Bu bir sanrı. Başlayan biter mi? Bu da bir soru. Düz bir mantık, zamanın düz olduğuna inanıp düz yollarda gider. Benim hasadımsa anayoldan uzakta bulduğum anılar. Ki onlar da zamanın süzgecinden geçip çoğaldılar. Güzelleştiler. Zaman çoğalttı onları. Çokum şimdi, zenginim.


Tüm rezillikerim benden bağımsız gibi. Onlara inanamıyorum. Benden çıkmalar ama benden değiller. Ne yaptığımı bilmediğim zamanlar mı oldu? Sanmıyorum. Sanmak istedim ama sanmıyorum. Hatırlamıyorum çünkü istemiyorum. Onları reddediyorum. Bu rezillikler neyin kefareti? Bulmuştum, çünkü düşündüm. Bıraktım hepsini sonunda, çölde bir yerde zamanın rüzgarına. Yani kandırdım kendimi. Demek ki rüzgar bende esmeliymiş. Bu rezillikler neyin kefareti? Neyin kefaretini ödüyorum Allahım?





Sonra kelimeler ağırlaştı kafamda. Bazılarını bıraktım, onlar da gidip kalp kırmışlar. Kızamadım çünkü onlar benim havadar çocukları. Kelimeler benim kalp kırıklıklarım. Onları, ölmeye yatkın bir insan gibi sevdim. Çünkü tartamadım çünkü elleyemedim. Kelimeler benim içimden geçip de bir La notası olmak isteyen şeyler! Ama o şeyler ki bir 'La' notasından daha önemliler. ''LA''
_Ayrılıklardan ayrılamdım. Belki benim de hayatım kendi başınalıktan geçiyor! Billboard'daki yalnızlığım Salı Pazarı'na denk. Ne kadar yalnızsam o kadar yalnızım! Başka büyü yok. Çekilmeyen filmleri syretmekten bıktım. Sen gel, sen çek istedim. ''LA telimin güzeli'' Bana AS-LA deme. La Fontaine'le kardeşiz. Kurt ve Aşık olduğu kuzuyuz. ''Zarfın içindeki adam bendim, bunu da söyleyeyim.''

21 Şubat 2012 Salı

depreştin yine.

müziğin tınılarından başka bir şeyin olmadığı bir odadan yazıyorum sana bunları,dağınık kitapları saymazsak eğer..
çok hızlı geçmiyor mu zaman,dün gibiydi o güzel günler,eline hasret kalıp çıldırdığım anlar,bir kaç tabak yemek ve  sevdiğin meyveli pasta,jelibon,kuru incir ...


kola içmeme çok kızardın,ben ise sana inat içerdim..artık içemiyorum o kadar tatsız gelir oldu ki anlatamam sana..


jelibonda yemiyorum artık.


karargahtan yazıyorum sana bunları,yine depreştin sanırım.ben ise düşerken..


görmeyeli seni,duymayalı sesini yıl oldu,değişmişsindir, kansız olduğun günü öğrenmiştik,meyve almıştık ya 4 mevsim manavından şimdi yeni evin oraya da yakın ,ihmal etme sakın meyveni,yenik düşme sakın hastalıklarına...


fırında balık tarifini unutmadım hala bana verdiğin ve bana yaptığın benim sevmediğim erişteyide seviyorum artık..




söylemek istiyipte söyleyemediğim herşeyden fazla söyleyeceklerimi bilmeni istiyorum,öyle işte yine son noktadan sonra sessizliğe ve hayatımıza devam edicez,kendine hep iyi bak,sağlığından asla vazgeçme...

uzaktan okumadığın mektuplardan birine daha elveda









19 Şubat 2012 Pazar

bir kadavrayım hala ...

yağmur her yağdığında akardım yola
evim bu geçidin altında bakardım insanlara
geçip gider içimden rengarenk arabalar
ama herkes beni yok sayar,geçer gider,dönüp bakmaz


birgün ölür gidersem kaza kurşunuyla
beni vuran her kimse, çıkar bir kaç yıl sonra
oysa ben hiç kimseyim, hiç olmadım
bir hastane de kadavrayım hiç ölmedim


bir dünya varsa ben orda yoksam
ben nerdeyim ? 


bende çok sevdim, benim de var kalbim
vurun beni,kesin beni,çözün beni


gerçekten...


bir kadavrayım hala,hiç ölmedim..

4 Şubat 2012 Cumartesi

yarasalar...

yarasalar uçuyor içimde,bunu sen yapıyorsun.
şarkılarla sevinemedim daha,yamacına yatıp birlikte dinleyesim var o şarkıları akşamüstü hava batmaya yakın ama hala maviyken.


sıkıntı basıyor içimi,ağaç dikmeye gitsem geçer mi ? topluma faydalı işler yapsam peki?


okuyorum,dersler,kitaplar içinde güzel bir meslek için elimden geleni yapıyorum,yapmaya çalışıyorum,üzgünlük bilmeden günleri devirmeye çalışıyorum,sonra derin derin kahkaha atıyorum,sesini duyuyorum,nefes alamıyorum,içime yavaş yavaş çekiyorum havayı,bu sefer de havanın biteceğini hissettiriyorsun bana..


nasıl olurdu acaba yanında taşıdığın bir eşya olsaydım ? ve sana maruz kalsaydım sürekli,güzel olurdu bence...


ben daha çocuk hissediyorum kendimi,çizgi filmler izliyorum bu ara gerçeklerle yüzleşmeden uyuyup uyanmak için,zaman geçsin diye...


yapacak bir şey yok galiba artık,sana huzur diliyebilirim,sende bana dile...


yarasalar hala uçuyor içimde ...