2 Eylül 2011 Cuma

geç saati dostuna ithafen..

Şimdi kimin umurunda sesli mi sessiz mi bu harfler. Sensiz harflerim var benim, tomarla sensiz kelimelerim, mevsimlerden ‘güz’ ellerimde yığınla sensiz melodilerim var, birde yetim bıraktığın aşkın yetimhanesi olmuş yüreğim ve kalbimin ‘Ağrı’ dağlarında tek kişilik zelzelelerim ama canın sağ olsun senin, beyaz Lotus çiçeğim…
            Sensiz geçirdğim aşksız günlerinde canı sağolsun,inş. bana şu soruyu sordurmazsın,nerdeydin şimdiye kadar sen? sorusunu,yanlış hayatları yanlış zamanlarda aynı yerdemi yaşadık bilinmez,bilmek istemekten korkarım,ama hayal kurmak güzeldi bu gece...güldüm içten ve derinden hayalime,6 yaşındaki bir çocuk gibi şen..
                Ben her gece şafaktan önce kapıdan uğruyorum yeryüzüne. Kah Tibet’te, kah Kahire’de, kah Venedik’te tanıyamadığım insanlar içinde, anlayamadığım diller içinde, her iklimde ve her kültürde arıyorum, her mevsimde, her saniyemin başkentinde seni arıyorum yine  Lotus çiçeğim…

senmisin o lotus çiçeği aradığım yoksa? ve bunca yıl neden böyle geçti...
belki güneş birgün bizim için doğar...(f.d) dinleyerek sana yazmak keyifliydi,iigceler lotus.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder